Son dakika…Kuzey cephesi yeniden ısındı: İsrail ve Hizbullah arasında karşılıklı saldırılar

ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratların başkan adayı Kamala Harris’in Pensilvanya eyaletinin Wilkes-Barre kentinde düzenlediği mitingde, “savaş suçlusu” diye bağıran ve defalarca “Filistin’e özgürlük” sloganları atan bir protestocu güvenlik tarafından salondan çıkarıldı.Harris, konuşması sırasında protestoya, “Şu an bir esir anlaşması ve ateşkes üzerinde çalışıyoruz, söylediklerinize saygı duyuyorum ama şu anda ben konuşuyorum” diyerek yanıt verdi.

İsrail’in Ynet Haber Ajansı, Lübnan’dan atılan roketlerin ülkenin kuzeyindeki Amiad yakınlarında yangına yol açtığını bildirdi. Yangınla mücadele çalışmalarının altı itfaiye ekibi tarafından sürdürüldüğü belirtildi.

İngiliz Guardian gazetesinde yer alan bir analize göre İsrail’in asıl hedefi Hamas lideri Yahya Sinwar’ı yakalamak. İsrail’in Sinwar’ı yakalamak için yaklaşık bir yıldır devam ettirdiği avda ileri düzey bir teknolojinin kullanıldığını belirten gazete, Tel Aviv’in Hamas liderini öldürmek ve etrafındaki çemberi yok etmek için çok sayıda sivilin ölümüne yol açmak da dahil her türlü yola başvurmaya hazır göründüğünü yazdı.

Guardian’a göre, Sinwar’ı yakalamak üzere görevlendirilen ekip uzman kişilerden oluşuyor ancak şimdiye kadar sadece bir kez Hamas liderine yaklaşabildiler.

Uzmanlar onun elektronik iletişimi çoktan bıraktığını ve İsrail’in kullandığı taktik ve teknolojileri çok iyi bildiği için İsrail’in radarına yakalanmadığını iddia ediyor.

İsrail ordusu, savaş uçaklarının Güney Lübnan’daki bir Hizbullah üssünü bombaladığını duyurdu. IDF ayrıca, Kafr-i Roman bölgesindeki Hizbullah askeri yapılanması ile Güney Lübnan’ın çeşitli bölgelerine topçu ateşiyle saldırdı. Yapılan açıklamada Güney Lübnan’dan Kuzey İsrail’e toplam 55 roket atıldığı, bunlardan bazılarının durdurulduğu bildirildi. İsrail medyasında yer alan haberlerde saldırılarda bir can kaybı olmadığı, bazı bölgelerde yangın çıktığı yazıldı.

Hamas hareketi ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) iki fraksiyonu, “Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona ermesinin ertesi günüyle ilgili kararın, Filistin halkı ve onun ulusal güçleri tarafından verileceğini ve bu hakkın sadece Filistinlilere ait olacağını” duyurdu.

Hamas’ın Telegram platformundaki hesabından yayımlanan açıklamaya göre, FKÖ’nün fraksiyonları olan “Arap Kurtuluş Cephesi” ve “Filistin Kurtuluş Cephesi” ile “Gazze Şeridi’nde önemli bir üçlü toplantı” yapıldı.

Toplantıdan sonra yapılan ortak açıklamada, “toplantının siyonist işgalin Filistin halkına, davasına ve Filistin kimliğine karşı yürüttüğü soykırım savaşının gölgesinde” gerçekleştiği ifade edildi.

Açıklamada, “Toplantıda, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme, özgür ve bağımsız iradesiyle seçim yapma hakkının tartışmasız bir hak olduğu ve savaşın ertesi günü ne olacağına Filistin halkının ve onun ulusal güçlerinin karar vereceği ve bu hakkın tamamen Filistin’e ait olacağı vurgulandı.” denildi.

FKÖ’nün yeniden itibarının sağlanması ve Filistinlileri bir araya toplaması amacıyla kurumlarının etkinleştirilmesi için çalışılması çağrısı yapılan açıklamada, FKÖ’nün, Filistin halkına liderlik etme ve onların özgürlük, bağımsızlık ve devlet kurma umutlarını ve isteklerini gerçekleştirmedeki doğal rolüne geri dönmesi istendi.

Ortak açıklamada ayrıca “Pekin’deki ulusal uzlaşma anlaşmasının ve önceki anlaşmaların uygulanması için derhal harekete geçilmesi” çağrısında bulunuldu.

Filistin yönetimi, İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen Filistin konulu toplantının akabinde kabul edilen bildiride, “Filistin’in bir an önce tanınması ve iki devletli çözüme destek verilmesi için uluslararası topluma çağrıda bulunulmasını” memnuniyetle karşıladı.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Temas Grubu ülkelerinin dışişleri bakanları ve temsilcileri ile İspanya, Slovenya, Norveç, İrlanda ve Avrupa Birliği’nin katıldığı toplantı sonrası kabul edilen bildiriye ilişkin Filistin yönetiminden açıklama yapıldı.

Toplantıya katılanların iki devletli çözüme bağlı olduklarını teyit etmelerinin, uluslararası hukuka uygun olarak işgalin sona ermesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulması için siyasi çözümü hayata geçirecek adımlar atılmasını gerekli kıldığı ifade edildi.

Açıklamada, Madrid’de toplanan yetkililerin gösterdiği cesur tavrın Filistin halkına yönelik saldırıların ve çirkin katliamların durması gerektiği yönünde uluslararası bir mutabakatın varlığını gösterdiği kaydedildi.