Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, gelecekte organın üretilebileceğini belirterek, “Göreceksiniz ki bir gün, ‘Kalp ihtiyacı varmış, A grubu.’ diyerek kalbin siparişini vereceksiniz, takacaksınız. Belki ondan önce bir enjeksiyonla siz orayı onarmaya çalışacaksınız. Bu ütopik gelebilir ama ütopik değil.” dedi.
Özkan, Akdeniz Üniversitesinin ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ve 12 üniversitenin desteğiyle Mimar Sinan Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen “Güney Kariyer Fuarı”nda (GÜNKAF) öğrencilerle bir araya gelerek, söyleşiye katıldı.
Gençlere önerilerde bulunan Özkan, “Bazı hedefler koymamız gerekiyor. Bu hedefler insanlara göre değişir. Hedefler her zaman tek olmayabiliyor. Önce ailenize ve ülkenize yakışır bir şekilde bazı hedefler koymanız lazım. İz bırakmamız lazım.” diye konuştu.
Gelecekte organlara daha rahat kavuşup, yetmeyen organların değiştirilmesi ve ölümsüzlüğün mümkün olup olmayacağı yönündeki sorular üzerine Özkan, şunları kaydetti:
“Ünlü bir milyarder vardı. Kaç tane kalp, karaciğer nakli oldu. Sonuçta ölümsüz olacağını düşündü. Ama 100 küsur yaşında öldü. Orta Çağ’a gidersek, insanların ana hedefi ölümsüzlüğü bulmakmış. Ölümsüzlük üzerine sürekli çalışmışlar ama bakmışlar ki ‘Biz bu ölümsüzlüğü bulamayacağız.’ demiş bitmiş. Sonuçta bize sağlıklı yaşamak kalmış. İnsan ömrü Orta Çağ’da 30-40’larda iken biz bugün 80-85 ortalamalardan bahsediyoruz. Hedefinizi hep yüksek tutmak lazım. Ölümsüzlük denilen kavramda 30’lardan 80’e geldiysek belki 100-150’lere de gelecek.”
“Kafa naklinden önce felç olan insanların tedavisini yapabilmemiz lazım”
Özkan, beyin naklinin olup olmayacağı yönündeki soru üzerine, “Bu, yüzyıllardır insanların aklında bu olan bir şey. Beyni yaşatmak çok da zor değil. Beyin naklinin faydalı olabileceği birkaç hastalık var. İnsan vücudunda beyin çalışıyor ama gövde çalışmıyor. Orada yapılacak olan aslında beyin nakli değil gövde nakli. Bir gövde lazım. Kafa naklinden önce felç olan insanların tedavisini yapabilmemiz lazım. Felçli dolaşan birçok kişinin tedavisini yaptığınızda beyin naklinin yapılabildiğini anlayacaksınız.” diye konuştu.
İnsanların ihtiyaç duyacağı organların raflarda satılacak kadar kolay bulunabilecek duruma gelip gelemeyeceği sorusunu Özkan, şöyle yanıtladı:
“Maalesef bunların bir altyapı çalışması lazım. Biz şu anda o basamağı oluşturamadık. Daha buhar makinesini keşfetmedik. Buhar makinesi yapmak için uğraşıyoruz. O oluştuktan sonra öyle hızlı gelişecek ki. Emekleme aşamasındayız. Göreceksiniz ki bir gün ‘Kalp ihtiyacı varmış, A grubu.’ diyerek kalbin siparişini vereceksiniz, takacaksınız. Belki ondan önce bir enjeksiyonla siz orayı onarmaya çalışacaksınız. Bu ütopik gelebilir ama ütopik değil. Erken basamakları zaten dünyanın birçok ülkesinde üretiliyor. Hiç aklınıza gelmeyecek şekilde anne karnının dışında 15-20 gün yaşatılan çocuklar oldu. Bunların gelecekte çok daha hızlı gelişeceğini düşünüyorum.”
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, sohbetin ardından Özkan’a plaket verdi.