Hastalık belirtileri gözlerde başlar
Sağlıklı hayat gözlerden anlaşılır? İşte yanıtı…
Uzman Diyetisyen Tuğçe Yılmaz, “Bağırsaklar vücudun temelidir. Beslenme şekli olarak Akdeniz diyetini uygulamalıyız.” dedi ve çok önemli bilgiler paylaştı…
Son yıllarda yapılan araştırmalar bağırsakların insan sağlığında çok büyük önem taşıdığını gösterdi. İkinci beyin olarak nitelendirilen bağırsaklar, bağışıklık sisteminden sindirim sistemine, beyinden hormonlara, cilden böbrek üstü bezlerine kadar vücudun neredeyse bütün sistemlerini ve organlarını etkiliyor. Uzman Diyetisyen Tuğçe Yılmaz, bağırsak sağlığının nasıl korunması gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi. Yılmaz şunları söyledi:
“Yapılan araştırmalar bağırsakların insan sağlığında düşünüldüğünden çok daha büyük önem taşıdığını gösterdir. Artık biliyoruz ki sağlıklı bir hayat, sağlıklı bağırsaklar olmadan mümkün değildir. Bağırsaklar bağışıklık sisteminden sindirim sistemine, beyinden hormonlara, cilden böbrek üstü bezlerine kadar vücudun neredeyse her sistemini etkiler. Kalp hastalığı, kanser veya duygusal sağlık sorunları gibi kronik bir hastalık kökeninde bağırsak sağlığının oynadığı roller artık daha fazla araştırmanın odağı haline gelir”
“BAĞIRSAKLAR VÜCUDUN TEMELİ”
Bağırsakların vücudun temeli olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bir benzetme yapacak olursak, bağırsaklar vücudun temelidir. Tıpkı verimli, sağlıklı temelin bol ürün, zengin hasat sağlaması gibi sağlıklı bağırsakların bize yansıması da aynen öyle sağlıklı ve mutlu bir hayat şeklinde olur.” dedi.
Beslenme şeklinin ve kontrolsüz ilaç kullanımının bağırsak sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirten Yılmaz, “Bebeklikten yetişkinliğe uzanan süreçte bağırsak mikrobiyotası (mikroskobik canlıların oluşturduğu topluluk) değişim gösterir. Bu değişim beslenme ile yakından bağlantılıdır. Sağlıklı bağırsak mikrobiyotasının bozulması sonucunda disbiyozis oluşur. Yani o topluluğun dengesi, kimyası bozulur. Bağırsak hücreleri zarar görür. Bu yüzden gıdalar iyi sindirilemez ve bağışıklık sistemi sürekli uyarılır. Bunun sonucunda da otoimmün hastalıklar meydana gelir. Sorunlar metabolizmanın en zayıf noktasından dışa çıkar. Ondan sonra gelsin testler, ilaçlar, gelsin düşük yaşam kalitesi, gelsin ızdıraplı bir hayat” diye konuştu.
Modern hayatın sunduğu koşullarda faydalı bakterilerin çoğunun kaybolduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Modern yaşamın bizlere sunduğu koşullarda mikrobiyotamızdaki probiyotik bakterilerin çoğunu yitirmiş durumdayız. Diyet şekli olarak Akdeniz diyetini uygulamalıyız.
Fermente gıdalar (turşu, yoğurt, boza, sirke, vb.) bağırsak mikrobiyotasında bulunan probiyotik bakterileri arttırır, bu da sağlığımıza olumlu yansır. ‘Intermittent fasting’ (IF) diğer ismiyle aralıklı oruç bir diyet türüdür. Belirli bir süre aç kalarak ve yeme süresini sınırlamak sağlığı iyileştirmeyi hedefler. Yapılan çalışmalar, aralıklı oruç yönteminden bağırsak mikrobiyotasının olumlu yönde etkilendiğini göstermektedir. Kronik bir rahatsızlığınız varsa aralıklı orucu uygulamadan önce mutlaka diyetisyeninize danışın” ifadelerini kullandı.