Geçmişin gölgesinde kırmızı bir defter: ‘Aile sırları ve belleğin peşinde’

Edebiyat, bireyin kimlik arayışı ve geçmişle hesaplaşması gibi konular söz konusu olduğunda, tarih ile bireysel hafızayı iç içe geçiren romanlara özel bir ilgi gösterir. Çağla Ural’ın “Mira’nın Kırmızı Defteri” adlı eseri de tam olarak bu noktada duruyor. Yazar, bireysel travmaların ve tarihsel olayların iç içe geçtiği, geçmişin sırlarının bugünü nasıl şekillendirdiğine dair derin bir anlatı sunuyor.

Romanın ana karakteri Zeynep, psikolog olarak akademik hayatını sürdüren genç bir kadındır. Ancak büyükannesinin ani rahatsızlığı ve ona bir anahtar bulması için verdiği ipuçları, Zeynep’in geçmişiyle ilgili pek çok bilinmeyenle yüzleşmesine neden olur. Bu süreçte, büyükannesinin sakladığı kırmızı bir defter, romanın merkezine oturur. Kırmızı defterin sahibinin kimliği ve bu defterin içindeki anlatılar, okuru hem kişisel hem de toplumsal belleğin derinliklerine sürükleyen bir anlatı oluşturur.

Ural’ın anlatısı, bir yandan Zeynep’in geçmişe dair araştırmalarını merkeze alırken, diğer yandan büyükannesinin gençlik yıllarını, aşklarını ve geçmişte yaşanan toplumsal olayları gözler önüne seriyor. Burada yazar, aile tarihinin bireyin psikolojisi üzerindeki etkisini titizlikle işliyor. Zeynep, bu süreçte sadece büyükannesinin değil, kendi kimliğinin de gölgede kalmış parçalarıyla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Mira’nın Kırmızı Defteri, Çağla Ural, 456 syf, Destek Yayınları, 2025

Roman, sadece kişisel hikâyelerden oluşmuyor; aynı zamanda Türkiye’nin 20. yüzyıl siyasi ve sosyal dönüşümlerine de dikkat çekiyor. Özellikle Varlık Vergisi, Aşkale sürgünleri, Beyoğlu’nda yaşanan değişimler gibi konular, romanın tarihsel bağlamını derinleştiren unsurlar arasında yer alıyor. Yazar, bu olayları romantik bir anlatının içinde yüzeysel bir şekilde sunmaktansa, karakterlerin hayatına doğrudan etkileri üzerinden ele alıyor. Örneğin, Mira ve Mişon’un yasak aşkı, yalnızca bireysel bir dram değil, aynı zamanda toplumsal ayrımcılığın bir yansıması olarak sunuluyor. Mira’nın ailesi, devletin uyguladığı ekonomik ve siyasi baskılar yüzünden dağılıyor, aşkı yarım kalıyor ve okur bir anlamda bu toplumsal travmanın bireysel hayatlara nasıl yön verdiğini gözlemleme fırsatı buluyor.

Çağla Ural, anlatısında karakterlerini incelikle işliyor. Zeynep’in içsel çatışmaları, anneannesi Şahika’nın geçmişiyle olan bağları ve Mira’nın kırmızı defterine yazdığı satırlar, çok katmanlı bir anlatı sunuyor. Özellikle Zeynep’in psikolog olmasına rağmen kendi hayatındaki çelişkilerle yüzleşmekte zorlanması, romanın en güçlü yanlarından biri. Yazar, Zeynep’in kendisini analiz etme sürecini başarılı bir şekilde işleyerek, karakterin inandırıcılığını artırıyor. Bunun yanı sıra, Şahika karakteri, hem güçlü hem de hatalarıyla yüzleşmiş bir figür olarak romanın en dikkat çekici öğelerinden biri. Onun geçmişindeki aşklar, hayal kırıklıkları ve toplumsal baskılar karşısındaki tavırları, bir neslin tanıklığını içeren önemli detaylarla aktarılmış. Yazarın özellikle Beyoğlu’nun eski zamanlarına dair yaptığı detaylı tasvirler, mekânı adeta yaşayan bir karakter haline getiriyor.

Romanın anlatım dili, duygusal derinliği yüksek, ama aynı zamanda akıcı ve sürükleyici bir yapıya sahip. Ural, dili süslemeye çalışmadan, ancak okuru sıkmadan, akıcı bir üslup kullanıyor. Kitap boyunca kullanılan zamanlar arasındaki geçişler de oldukça başarılı. Günümüzden geçmişe yapılan sıçramalar, özellikle Mira’nın günlüğü aracılığıyla verilen geri dönüşler, hem temposu yüksek hem de okurun ilgisini sürekli canlı tutan bir kurgusal yapı oluşturuyor. Bununla birlikte, bazı bölümlerde gereksiz detaylara girildiği ve zaman zaman yan karakterlerin gelişimine yeterince odaklanılmadığı eleştirilebilir. Zeynep’in iç dünyası ve büyükannesiyle olan ilişkisi oldukça başarılı işlenirken, bazı yan karakterlerin hikâyeye yalnızca yüzeysel katkı sağladığını söylemek mümkün. Örneğin, Zeynep’in eşi Murat ile yaşadığı problemler kitabın genel yapısına katkı sağlasa da, bu ilişkideki çözüm süreci daha derinlemesine işlenebilirdi.

MELANKOLİ VE UMUT ARASINDA BİR YOLCULUK

Mira’nın Kırmızı Defteri, geçmişin sırları ve bireyin kendi kimliğini bulma sürecini güçlü bir anlatımla birleştiren, etkileyici bir roman. Kitap, sadece nostaljik bir geçmiş anlatısı değil; aynı zamanda toplumsal hafızanın bireyin hayatına nasıl yön verdiğini de gösteren önemli bir eser. Yeşim Çağla Ural, okuyucuya melankolik ama umut dolu bir hikâye sunarken, aynı zamanda “Hikâyelerimizi biz mi yazıyoruz, yoksa geçmişimiz mi onları şekillendiriyor?” sorusunu sorduruyor.

Romanın, özellikle kişisel tarih, aile geçmişi, kadın karakterlerin güçlü anlatıları ve toplumsal dönüşümlerin birey üzerindeki etkileri gibi konulara ilgi duyan okurlar için tatmin edici bir okuma deneyimi sunduğunu söylemek mümkün. Bununla birlikte, yer yer daha fazla derinlik kazandırılabilecek yan hikâyeler ve bazı bölümlerdeki detay fazlalığı, kitabın kusurları arasında yer alıyor. Ancak tüm bunlara rağmen, “Mira’nın Kırmızı Defteri”, bir kadının geçmişle ve kendisiyle olan hesaplaşmasını anlamak isteyen herkes için okunmaya değer bir eser.

Related Posts

4 TEMMUZ CUMA HUTBESİ PDF METNİ VE KONUSU | Diyanet bu haftaki cuma hutbesi konusunu yayınladı: ‘Geçmişe İbretle Geleceğe Ferasetle Bakalım’

Cuma hutbesi konusu 4 Temmuz 2025 ve PDF metni erişime açıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dinhizmetleri.diyanet.gov.tr internet adresinden, Türkiye genelindeki camilerde okunması için hazırlanan bu haftaki cuma hutbesinde, 10 Muharrem Âşûrâ gününün önemi ele alınacak. “Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), tüm insanlığa gönderilen bir rahmet elçisidir. Bizler hürmet, sevgi ve nezaket gibi erdemleri şiar edinmeyi; kin, düşmanlık ve haset gibi kötü duygu ve düşüncelerden arınmayı o Kutlu Nebi’den öğrendik.” ifadelerinin yer aldığı hutbede; Kur’an’a ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e yapılan çirkin saldırılara karşı birlik olunması gerektiği vurgulandı. 4 Temmuz cuma hutbesi PDF metni, Diyanet’in internet adresinden de indirilebilecek. Peki, bu haftaki cuma hutbesi konusu nedir? İşte, 4 Temmuz 2025 cuma hutbesi konusu hakkında ayrıntılı bilgiler.

ANKARA TRAFİĞE KAPALI YOLLAR 2 TEMMUZ 2025 | Bugün Ankara’da hangi yollar trafiğe kapatılacak, ne zaman açılacak? Bugün Ankara’da yollar neden kapalı, Anıt Caddesi trafiğe kapalı mı? Emniyet Müdürlüğü duyurdu!

Ankara’da bugün trafiğe kapalı yollar listesi 2 Temmuz 2025, Ankara Emniyet Müdürlüğü açıklamasıyla belli oldu. Başkentte düzenlenecek etkinlik nedeniyle, Ankara Emniyet Müdürlüğü trafiğe kapatılacak yolları ve caddeleri açıkladı. Saat 14.00’ten itibaren sürücüler kapatılacak yollara giriş yapamayacak ve alternatif güzergâhlara yönlendirilecekler. Ayrıca, Kazım Karabekir Caddesi Celal Bayar Bulvarı, GMK Bulvarı’nın Strazburg Caddesi Dögol Caddesi’nin Beşevler Kavşağı ile Anadolu Meydanı gibi yollar da ihtiyaç halinde trafiğe kapatılacak. Peki, Ankara’da bugün hangi yollar kapalı, ne zaman açılacak, alternatif güzergahlar nereler? Anıt Caddesi trafiğe kapalı mı? İşte, 2 Temmuz 2025 Ankara trafiğe kapalı yollar listesi ve ayrıntılar.

Paul Walker ve sokak yarışlarına dönüş: Hızlı ve Öfkeli 11 geliyor!

Paul Walker ve sokak yarışlarına dönüş: Hızlı ve Öfkeli 11 geliyor!

Sağlık Bakanlığı personel alımı 2025 başvurusu (2. alım tarihi) | Sağlık Bakanlığı 18 bin sözleşmeli personel alımı ne zaman, ÖSYM KPSS tercih kılavuzu yayınlandı mı, işçi alımı başvurusu başladı mı? Bakan Memişoğlu’ndan başvuru tarihi açıklaması!

Sağlık Bakanlığı personel alımı 2. etap başvurusu 2025 son durum gelişmeleri ile gündemde yer alıyor.15.342 sözleşmeli personel alımı için Mayıs ayında yapılan atamaların ardından, tüm dikkatler bir sonraki Sağlık Bakanlığı sözleşmeli personel ve işçi alımı başvurusuna çevrildi. ÖSYM KPSS tercih kılavuzu ve İŞKUR başvuru ekranından açılmasıyla Sağlık Bakanlığı sözleşmeli personel ve işçi alımı başvuruları başlayacak. Bakanlığa bağlı merkezlerde görev yapacak olan temizlik, güvenlik personeli gibi işçi alımları ise İŞKUR üzerinden gerçekleşecek. Hemşire, diyetisyen, sağlık teknikeri, teknisyen, tıbbi sekreter ve büro personeli gibi çeşitli kadrolarda yapılacak atamalar ÖSYM KPSS tercih kılavuzunda belli olacak. Öte yandan Bakan Memişoğlu 2025 yılı Sağlık Bakanlığı personel alımı ile ilgili tarih vermişti. Gözler şimdi Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanı alımı kadro ve branş dağılımları ile başvuru şartları ve kılavuzunda. Peki, Sağlık Bakanlığı 2. etap personel alımı ne zaman, başladı mı?

YKS SONUÇ TARİHİ 2025 || ÖSYM sonuç takvimini duyurdu! YKS (TYT – AYT – YDT) sonuçları ne zaman, nereden açıklanacak?

Üniversite Sınavı 2025 YKS sonuçları ne zaman açıklanacak? Geçtiğimiz hafta sonu yani 21 Haziran Cumartesi – 22 Haziran Pazar günü TYT – AYT ve YDT olmak üzere 3 oturumda yapılan sınavların ardından başta belirtilen sorunun cevabı merak edilip araştırılıyor. ÖSYM tarafından sınav kılavuzunun yayınlanmasının ardından sonuç tarihi de belli oldu. Peki, YKS 2025 (TYT – AYT – YDT) sonuçları ne zaman, nereden açıklanacak? İşte merak edilip araştırılan sorunun cevabı…

Hafta sonu sınav takvimi 21-22 Haziran 2025 || Bu hafta sonu hangi sınavlar var, ne sınavı yapılıyor? Üniversite sınavı bu hafta mı?

Türkiye genelinde milyonlarca öğrencinin geleceğini şekillendirecek sınav maratonu, 21-22 Haziran 2025 hafta sonu sınav takvimi ile netlik kazandı. ÖSYM tarafından düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), bu hafta sonu gerçekleşecek en önemli sınav olarak öne çıkıyor. Okul önlerinde kalabalık görenler “Bu hafta sonu ne sınavı var?” “Üniversite sınavı bu hafta mı?” sorularına yanıt arıyor. Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) oturumlarıyla üniversite hayali kuran 2,5 milyondan fazla aday, 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde sınav merkezlerinde ter dökecek. Peki, Bu hafta sonu sınav var mı, hangi sınavlar yapılacak? İşte 21 – 22 Haziran sınav takvimi!