Yukarıdaki söz bana ait değil. Milattan sonra 1. yüzyılda yaşamış Romalı ozan Marcus Valerius Martialis’in sözü. Tam olarak şöyle:
BU SUYU KİRLETMEYE KIÇIN YETMEZ ZOİLUS KAFANI SOK KAFANI
Ozan ‘Zoilus’ diye bir isme yazmış bunu ama. İsim yakıştırma. Hedefini kendi biliyormuş ama adını saklamış yine de. Nasılsa o kendini biliyor diye düşünmüş olmalı.
Peki ben bu sözü niye alıp da başlık yaptım.
Türk futbolunda olup bitenleri ve bunları gerçekleştirenleri görüyorum da ondan yazdım. Başlıktaki noktaların yerine bu şahıslar üzerlerine alınıyorlarsa eğer kendi isimlerini koyabilirler.
*
Evet… Türk futbolunu suya benzetirsek eğer kirletmek için uğraşanlar çok maalesef.
Kimi menfaat için, kimi güç için. Kimi de koltuğunu ne pahasına olursa olsun korumak için.
Umurlarında değil aslında futbolun kalitesi de geleceği de gençler de.
Aman onlara bir şey olmasın da ne olursa olsun.
Peki nedir bu etkenler derseniz… Bazı menajerler. Kulüp yöneticileri. Bir kısım hakemler. Türk futbolunu yönettiklerini sananlar… Liste uzar gider.
Düşünceleri öyle pis ki! Kıçları yetmiyor suyu kirletmeye. Kafalarını sokarlarsa kirletebiliyorlar ancak.
*
Yukarıda yazdıklarımdan bağımsız olarak gelelim Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi’ye…
18 Temmuz’da kongre kararı aldı hesapta ama… Kendince bir plan uyguluyor. Derdi ne biliyor musunuz aslında… Ne olursa olsun o koltuktan kalkmamak. Aklınca zaman kazanacak!
Bu karara karşı çıkan kulüpler imza kampanyası başlattı ama… Bunu sabote etmek için elinden geleni yaptığı söyleniyor sağda solda. Verdiği sözler dolaşıyor imza atılmasını engellemek için. Bir yandan da 18 Temmuz’da tekrar aday olabilmek için imza toplatmaya çalıştığı ileri sürülüyor. Çalıştığı diyorum, çünkü aklınca diyecek ki;
“Ben istemedim. Bakın beni istediler. Onun için kalacağım!”
Arada Milli Takım’ın mücadele edeceği Avrupa Şampiyonası finalleri var. Olur da oradan iyi bir sonuçla dönerse Milli Takım, geçmişte olanların unutulacağını sanıyor.
Beşiktaş Başkanı’na salladığı parmağı mesela. Suudi Arabistan rezaletini. Süper Kupa skandalını. Hakem atamalarına karışmasını. Tuhaf tuhaf hakem kararlarını. Yumruklanan hakemi. Trabzon olaylarını. Ve sonrasında açıklanan komik kararları.
Veee… Fenerbahçe’ye yaptığı kötülükleri. En sonuncusunu bizim Volkan Aliakar yazdı. Yunan federasyonu bile bunu yapmazdı diyerek. Fenerbahçe ülke puanı için kritik bir maça çıkacak Yunanistan’da. Maçtan bir kaç saat önce cezası açıklanıyor! Günlerdir açıklanmayan cezanın zamanlaması bile manidar değil mi? O kadar gün açıklamamışsın, maçtan sonra açıklasan ne olur.
Diğer yaptıklarını saymayacağım bile.
O unutulacağını sanıyor bunların ama… Türk futbolunu bu hale getirenin kendisi ve futboldan bi haber danışmalarının, kurullarının olduğunu kimse unutmaz.
Onun için diyorum ki uzatmaları oynuyor. O koltukta daha fazla oturamaz.
Eğer olur da kalırsa var ya… Türk futbolu bugünlerini bile arar, onu da belirteyim.
*
Bakın tekrar ediyorum. Başlık direkt herhangi bir kişi için değil. Sayın Büyükekşi de alınmasın üzerine sakın!
Dediğim gibi Türk futbolunu suya benzetirsek eğer malum şahıs ya da şahısların kıçı yetmiyor kirletmeye. Sıra kafalarına geldi galiba. Şimdi onu sokacaklar!