İki isim, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bölgedeki son gelişmeleri Katarlı mevkidaşıyla ele aldıklarını belirten Fidan, “Biz İsrail’in Gazze’de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski barındırdığını baştan itibaren ifade etmiştik, tırmanma ve yayılma ihtimaline karşı uyarılarımızı yapmıştık” dedi.
Fidan, geçen hafta sonu yaşananların bölge dışı ülkelerin de dahil olduğu bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını herkese gösterdiğini kaydederek, bu riskin hala devam ettiğini dile getirdi.
Olaylar başlamadan önce gerilimin kontrollü şekilde aşılması için yoğun çaba harcadıklarını aktaran Fidan, bazı görüşmelerin olduğunu, bu çalışmaların halen sürdüğünü ve itidal mesajlarını tüm ilgili taraflara ilettiklerini söyledi.
Fidan, bölge dışı ülkelerin de gelişmelere soğukkanlı yaklaşmaları gerektiğini kaydederek, “Biz bölge ülkeleri olarak üçüncü tarafların kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasını istemiyoruz” ifadesini kullandı.
13 Nisan’da yaşananların çok önemli dersler ortaya koyduğuna dikkati çeken Fidan, “Birinci olarak uluslararası hukuk herkes için bağlayıcıdır. Küresel düzeyde barış ve istikrarın anahtarı, uluslararası hukuka uyulmasıdır. İkinci olarak (İsrail Başbakanı Binyamin) Netahyahu’nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır. Netanyahu’yu kayıtsız ve şartsız destekleyenler tutumlarını acilen gözden geçirmek zorundadırlar. Üçüncüsü ve en önemlisi yaşanan olayların temelinde Gazze’de İsrail tarafından uygulanan şiddet ve zulüm yatmakta. Şu hususun altını çizmek istiyorum, şu anda mağdur olan ne İsrail ne de İran’dır. Mağdur olan Gazze halkıdır” diye konuştu.
Fidan, Gazze’de yaşanan felaketin sona ermesi için herkesin daha fazla çabalaması gerektiğini kaydetti.
“KATAR OLARAK ARABULUCULUĞU DEĞERLENDİRİYORUZ”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la Katar’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Al Sani, stratejik işbirliği ve iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldıklarını bildirdi.
Al Sani, hem bölgesel hem de küresel gelişmelerin ele alındığını, bölgedeki üst düzey gerilim konusunda görüş alışverişinde bulunulduğunu ve söz konusu gerilimin azaltılması için bütün tarafların itidalli davranması üzerinde durduklarını kaydetti.
Katar’la Türkiye arasındaki koordinasyonun her zaman devam ettiğini ve Gazze’deki durum konusunda da koordineli hareket edildiğini dile getiren Al Sani, Gazze’de insani krizin her geçen gün daha kötüye gittiğini ve Filistin halkına nasıl destek olunacağı konusunda Batı Şeria ile de temasta olduklarını aktardı.
Al Sani, Katar’ın arabuluculuk rolüne değinerek “Katar devleti başlangıçtan beri arabuluculuk görüşmelerin sürdürülmesi ve taraflar arasındaki buzları eritmek için çalışmalara devam etti. Bu mesele aylar aldı. Çok geniş anlaşmazlıklar vardı. Biz ortaklarımızla bu meselede, özellikle ABD ve Mısır’la bu uçurumun üstesinden gelebilmek için çalıştık. Bizim arabuluculuk rolümüz sınırlıdır ve bazı konuları tabii ki ortadan kaldıramıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Arabuluculuk görüşmelerinin savaşın durdurulması ve rehinelerin bırakılması üzerine odaklandığına dikkati çeken Al Sani, şunları söyledi:
“Ancak maalesef görüyoruz ki bu arabulucuğu kötülemek için çalışmalar var. Katar olarak biz şu anda genel bir değerlendirme sürecine girdik. Hem arabuluculuğu değerlendiriyoruz hem de burada taraftarın durumunu görüşüyoruz. Katar’ın rolü ile ilgili bir kötüleme var biz bunu reddediyoruz. Biz bu olaya insani yönden bir yaklaşımla giriş yaptık ve çalışmalarımızı sürdürdük.”
Al Sani, Katar’ın hedefinin Filistin halkını korumak olduğunu vurgulayarak arabuluculuk konusunda “Katar’ın rolünü küçümsüyorlar, bu bizi değerlendirmeye itmiş durumda. Maalesef çok yıkıcı açıklamalarda bulundular, biz insani rolümüze bağlıyız ancak bunun da sınırı vardır.” dedi.
İsrail-İran gerilimine de değinen Al Sani, ABD ile İran arasındaki iletişimin hiçbir zaman kesilmediğini, İsrail’in İran’ın Suriye’deki diplomatik misyonuna gerçekleştirdiği saldırıdan sonra oluşan muhtemel savaş riskinin bütün bölgeyi etkileyeceğini ve Katar’ın gerginliğin azaltılması için çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirdi.
Al Sani, “Bazı taraflar bu anlaşmazlığın devam etmesini istememektedir.” diye konuştu.
Bölge liderlerinin hassas dönemde görüş alışverişinde bulunduğunu hatırlatan Al Sani, liderler arasında bir koordinasyon olması gerektiğini ve bölgede gerilimin azaltılmasının önemini vurguladı.