Uzun yıllardır sürdürdüğü avukatlık mesleğinin yanı sıra yoga eğitmenliğine de başlayan Banu Balcı, hayatındaki dengeyi sağladığını vurguladığı bu iki alanda da çalışmalarına devam etmeyi hedefliyor.
Avukat Balcı, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yıldır avukatlık yaptığını bunun yanı sıra aldığı eğitim ve sertifikalar sayesinde yaklaşık 1 yıldır yoga eğitmenliğini sürdürdüğünü söyledi.
Uzun yıllar icra ve finans dosyalarına baktığını kaydeden Balcı, pandemi döneminde ofis açarak ekibiyle davalarını yürüttüklerini dile getirdi.
Balcı, uzun yıllar girdiği davalarda biriken stresinin yogayla tanıştıktan sonra azalmaya başladığını belirterek, “Geriye dönüp baktığımda 20 yılım icra dairelerinde geçti ağırlıklı olarak. Sürekli bir stres alanında, bir yandan plazalarda diğer yandan adliyelerde mücadele ediyorsunuz. Spora yabancı biri değildim. Bir gün yolum yogayla kesişti. Bunu da deneyimlemek istedim. 20 yıl boyunca biriken stres çok farklı bir alanda farklı bir deneyime dönüşmeye başladı. Bu deneyimi hayatımda kalıcı bir hale getirmek istediğim için eğitim almaya karar verdim.” diye konuştu.
Yaklaşık 3 yıl önce hobi olarak başladığı yogayı artık ikinci mesleği haline getirmek istediğini ifade eden Balcı, mentörlük eğitiminin ardından sertifikasını alarak eğitim vermeye başladığını anlattı.
Avukat Balcı, yogaya başladıktan sonra daha sabırlı ve sakin bir insan olduğunu, çevresindeki insanların da bu değişime çok şaşırdıklarını kaydetti.
“Tecrübelerimi de insanlara aktarmak istiyorum”
Ders verirken tecrübelerini de insanlara aktarmak istediğine dikkati çeken Balcı, şöyle devam etti:
“Yaklaşık bir yıldır yoga eğitmenliği yapıyorum. Bazı günler sabah erken ders veriyorum, ardından avukatlık ofisime geliyorum. Bazen gün içerisinde, öğle arasında insanlar yemek yerken ben ders verip tekrar ofise dönebiliyorum. Akşam da ders vermeye gidiyorum. Bu beni yormuyor. Aksine yoga dersiyle güne başlamak, günü dersle bitirmek bana inanılmaz keyif veriyor. Ofiste sürekli icra dosyaları, ofise gelen borçlu telefonlarıyla ilgileniyorum. Sonra başka bir dünyaya geçiyorum. Ders vermeye gidiyorum. Yoga beni rahatlatıyor. Bir farkındalığım var artık. Nefes, zihin, beden farkındalığı. Tüm bu farkındalık alanları bir başka insana bakış açımdan tut da bir olaya bakış açıma kadar her şeyi değiştirip şekillendiriyor. Ben iki alanı da bırakmak istemiyorum. İki alan da benim için çok değerli. Hayatımdaki dengeyi aslında hem avukat hem yoga hocası olmak sağlıyor.”